Baharatlarda ve kullanılan sebzelerde, özellikle bulunulan coğrafyanın ayrı bir önemi vardır. Sofra kültürü ve lezzet kültürüde damak tadımızı belirleyen önemli faktörlerden bir tanesidir. Örneğin Afrika’da çok kullanılan bir sebze türü, yada Hindistandan’da Türkiye’de çok fazla kullanımı yaygın değildir. Hatta Türkiye içerisinde bile Ege bölgesi yada Doğu Anadolu’da ki bir ot,baharat,sebze, başka bir yörede bilinememektedir. İşte bu da lezzette çok kültürlülüktür Bugün Türk mutfağının olmazsa olmazı gibi görünen domates bile aslında sonradan gelmiş. Anavatanı Peru olsa da, dünyaya yayıldığı yer Meksika. Domatesin Türkiye’ye gelmesi ise yaklaşık üç yüz yıl öncesine dayanıyor. İlk geldiğinde Frenk badıcanı deniyor ve yeşil olarak tüketiliyor. Türkiye, bugün artık dünyanın en büyük beş üreticisinden biri ve mutfağın domatessiz olduğu hayal bile edilemez. Çünkü Türkiye’nin hemen her bölgesinde yetiştirilebiliyor. Bizde çiğköftemizi ,doğadan ve doğal’dan ilham alarak katkı maddesiz olarak üretiyoruz. Kullandığımız baharatları,salçayı,bulguru ve zeytinyağını belirli periyotlarlar analizlerini yaptırıyoruz. Hepsi gerekli kontrolleri sağlandıktan sonra enfes çiğköfte haline dönüşerek sizlerin sofralarında yerlerini alıyor. Ve çiğköftemiz nane,roka, göbek marul, taze soğa, salatalık ve biber turşusu ile enfes bir lezzet şölenine dönüişmektedir. Tabiki çiğköftenin olmazsa olmazı limonu unutmamak gerekir. Şöyle bol limonlu bir çiğköfte olsada yesek derken sizleri baharatların faydalarıyla başbaşa bırakıyoruz.
KARABİBER,Öncelikli etkinliği tükürük ve mide asidi salgılarını artırması nedeniyle sindirimi ve metabolizmayı hızlandırmasıdır. Bağışıklık sistemini düzenleyici, spazmları giderici etkileri olduğu da bilinmektedir. Karabiberin; Alzheimer hastalığının gelişimini yavaşlattığı yönünde çalışmalar bulunmaktadır. Ayrıca tansiyonu düşürücü etkisinin yanında içerdiği bakır sayesinde kemik sağlığı üzerinde de olumlu etkileri olduğu gözlenmiştir.
NANE Migren ve tansiyona bağlı baş ağrılarında nane yağının koklanmasının olumlu etkisi olduğu bilinmektedir. Nane yaprağı ise hazımsızlık ve mide kramplarının giderilmesinde yararlıdır. Safra salgısını artırdığı için safra taşı bulunan ve reflü şikayeti olan kişilerde dikkatli kullanılmalıdır.
ZENCEFİL En önemli özelliği bulantıların bastırılmasındaki olumlu etkisidir. Kemoterapi hastalarında, ameliyat sonrası anestezinin neden olduğu bulantılarda ve gebelikteki sabah bulantılarında da yararlanılmaktadır. Safra salınımını arttırıcı etkisiyle yemek sonrası uygun miktarlarda kullanıldığında yağlı besinlerin sindirimine yardımcı olur. İltihap giderici etkisinden dolayı kemik romatizması şikayetlerini hafiflettiğine ve tümör gelişimlerini engellediğine dair çalışmalarda bulunmaktadır. Gebelerde miktarı günlük 15 gr üzerine çıkmamalıdır. Safra taşı şikayeti olan ve safra kesesi bulunmayan kişilerde kullanılması önerilmemektedir. Limon ve balla hazırlanan çayı soğuk algınlığında, boğaz ağrısı ve öksürüklerde etkilidir.
İSOT,Kırmızı bitkilerin birçoğunda olduğu gibi isotun faydaları arasında da bağışıklık sistemini güçlendirici etki ilk sırada gelir. Kan akışını hızlandıran, direnci arttıran ve cildi güzelleştiren isot, yemeklere kattığı lezzet ile de çok tüketilen bir baharat türüdür.
Kimyon ; Sindirim sürecine yardımcıdır, midede gaz oluşumunu engeller, mide ağrılarında tedavi edicidir. Bunun dışında ishal, kusma ve iştahsızlık sorunlarına da iyi gelir. Kimyon tohumu özellikle sebze yemeklerine eklendiği zaman yumuşar ve suyun içinde erir ve bu sayede de yemeğin sindirimini kolaylaştırır.
Pul Biber, C vitamini açısından zengin bir besin olan pul biber beta karoten de içerir. Kansere karşı etkili bir koruyucu, ferahlatıcı ve solunum yollarını açan özelliği ile griple de savaşır.
Göbek marul, içinde bol miktarda çeşitli mineraller bulunduğu ve yemekten önce salata şeklinde tüketildiği zaman, şeker hastalarının kandaki şeker seviyesini en aza indiriyor. Göbek marulun bol idrar söktürdüğü ve bunun yanında kanı temizlediğini, adet dönemlerini düzenli ve ağrısız olmasını sağladığı, karaciğer ve dalak şişliğini, sarılığı giderdiğini uzmanlar tarafından söyleniyor. Göbek marul özellikle mide kanseri başta olmak üzere, kişinin kansere yakalanma oranını en aza indirir. İçinde bulundurduğu A, C, E gibi vitamini gibi antioksidan maddeler sayesinde, felç ve kalp krizi geçirme, katarakt hastalığına yakalanmayı önler. Ayrıca folik asit ve demir içerdiğinden hamile kadınların spina bifida (omurga açıklığı) hastalığı oluşan çocuk doğurma riskini azaltır ve kansızlığı önler. Göbek salata sindirim sistemini uyarır, iştah açar ve sindirimi kolaylaştırıcı etkisi vardır. Ayrıca göbek salatanın vücudu yatıştırıcı özelliği vardır bu sebep ile uykusuzluğa iyi gelir. Göz hastalıklarına ve göz sağlığı açısından da etkisi oldukça çoktur.
ROKA, Rokanın büyük bir antioksidan kaynağı olduğu bilinmektedir.Antioksidanların hücrelerin içindeki enzim reaksiyonlarının sağlık dengesini koruma işlevi vardır. Rokanın bağışıklık sistemimize de iyi geldiği bilinmektedir. Antioksidanlar soğuk algınlığı gibi basit hastalıkların yanı sıra kanser, kalp hastalığı ve erken yaşlanma gibi karmaşık sıkıntılara karşı savunmayı güçlendirmektedir.Rokaya benzer tüm yapraklı sebzeler deri, akciğer ve çeşitli kanser türlerine karşı vücudu koruma altına almaktadır. Roka göz ve görme sağlığı için çok gerekli olan karotenoid açısından çok faydalı bir bitkidir.